Sosyal Anksiyete Bozukluğunda Genetik Nasıl Rol Oynar?
İçindekiler:
- Genler ve Sosyal Anksiyete Bozukluğu
- Nörotransmitterler ve Sosyal Anksiyete Bozukluğu
- Beyin Yapıları ve Sosyal Anksiyete Bozukluğu
- Çocuklukta Davranışsal Engelleme
- Düşünceleri Kapatmak
Anksiyete Bozukluğunun Nedenleri Nelerdir? (Eylül 2024)
Kaygı genetik midir? Sosyal anksiyete bozukluğu (SAD) teşhisi konduysa, hastalığı geliştirmenize neyin sebep olduğunu merak edebilirsiniz.
Genler ve Sosyal Anksiyete Bozukluğu
SAD ile birinci dereceden akrabanız varsa, bozukluğu geliştirme olasılığı 2 ila 3 kat daha fazla olabilir. Aynı zamanda, bozukluğun “kalıtılabilirliği” olarak da bilinen sosyal anksiyete bozukluğunun genetik bileşeni yaklaşık% 30 ila% 40 arasında tahmin edilmiştir, bu da SAD'nin altında yatan nedenlerin yaklaşık üçte birinin genetikten kaynaklandığı anlamına gelir.
Kalıtımsallık, bireyler arasında genetik varyasyonun neden olduğu düşünülen bir fenotipteki (özellik, özellik veya fiziksel özellik) varyasyon oranıdır. Geriye kalan varyasyon genellikle çevresel faktörlere bağlanır. Kalıtımsallık çalışmaları tipik olarak genetik ve çevresel faktörlerin belirli bir özellik veya özelliğe orantılı katkısını tahmin eder.
Şimdiye kadar, araştırmacılar SAD ile bağlantılı belirli bir genetik makyaj bulamadılar. Bununla birlikte, agorafobi ve panik bozukluğu gibi diğer anksiyete bozukluklarına bağlı spesifik kromozomlar bulmuşlardır.
SAD, diğer anksiyete bozuklukları ile birçok özelliği paylaştığı için, sonunda belirli bir kromozom yapısının düzensizliğe bağlı olması muhtemeldir. SAD teşhisi konulursa, muhtemelen sizi bozukluğu geliştirmeye daha yatkın kılan özel genleriniz vardır.
Nörotransmitterler ve Sosyal Anksiyete Bozukluğu
Sosyal kaygı bozukluğunuz varsa, beyninizdeki nörotransmiterler olarak bilinen bazı kimyasalların dengesizlikleri olabilir. Bu nörotransmiterler beyniniz tarafından bir hücreden diğerine sinyal göndermek için kullanılır.
Dört nörotransmiter SAD'de rol oynayabilir: norepinefrin, serotonin, dopamin ve gama-aminobütirik asit (GABA).
Sosyal kaygı bozukluğu olan kişilerin, bu nörotransmitterlerin dengesizliklerinin bazılarının agorafobi ve panik bozukluğu olanlarla aynı olduğu görülmüştür. Araştırmacılar bu kimyasalların SAD ile tam olarak nasıl ilişkili olduğunu tam olarak anlamaya başladılar.
Bu beyin kimyasallarının sosyal kaygı bozukluğu ile nasıl ilişkili olduğunu anlamak, tedavi için en iyi ilaçları belirlemek için önemlidir.
Beyin Yapıları ve Sosyal Anksiyete Bozukluğu
Tıpkı x-ışınları vücudunuzu “görmek” için kullanıldığı gibi, aynı şey beyniniz için de yapılabilir. Tıp araştırmacıları beynin resmini oluşturmak için “beyin görüntüleme” adı verilen bir teknik kullanırlar.
Zihinsel bozukluklar için, araştırmacılar beynin belirli bölgelerinde, belirli bir bozukluğu olduğu bilinen insanlar için kan akışındaki farklılıkları ararlar.
Endişe duyduğunuzda beynin dört bölgesinin yer aldığını biliyoruz:
- Beyin sapı (kalp atış hızınızı ve solunumunuzu kontrol eder)
- Limbik sistem (ruh halinizi ve endişe düzeyinizi etkiler)
- Prefrontal korteks (risk ve tehlikeyi değerlendirmenize yardımcı olur)
- Motor korteks (kaslarınızı kontrol eder)
Beyindeki kan akışı üzerine yapılan bir çalışma, toplumda konuşurken sosyal fobinin beyninde farklılıklar buldu. Bu çalışma için, “Pozitron Emisyon Tomografi” (PET) adı verilen bir tür beyin görüntüleme kullandılar.
PET görüntüleri, sosyal kaygı bozukluğu olan kişilerin, korku ile bağlantılı limbik sistemin bir parçası olan amigdalalarında kan akışını arttırdığını gösterdi.
Buna karşılık, SAD olmayan kişilerin PET görüntüleri, düşünme ve değerlendirme ile ilgili bir alan olan beyin korteksine kan akışında artış olduğunu gösterdi. Görünüşe göre sosyal kaygı bozukluğu olan insanlar veya beyin, sosyal durumlara bozukluğu olmayan insanlardan farklı tepki veriyor.
Çocuklukta Davranışsal Engelleme
Yeni bir durumla ya da tanıdık olmayan bir kişiyle karşı karşıya kaldığında her zaman aşırı derecede üzülen bir yürümeye başlayan çocuğu veya küçük bir çocuğu tanıyor musunuz? Bu tür durumlarla karşı karşıya kalındığında çocuk ağlar, çekilir veya ebeveynin rahatlığını ister mi?
Küçük çocuklar ve küçük çocuklarda bu tür davranışlar davranışsal engelleme olarak bilinir. Yürümeye başlayan çocuklarda davranışsal disinhibisyon gösteren çocuklar, daha sonra yaşamda SAD gelişimi için daha büyük risk altındadır.
Bu mizaç genç yaşta ortaya çıktığından, doğuştan gelen bir özellik ve biyolojik faktörlerin sonucudur.
Çocuğunuzun yeni durumlarda aşırı olarak çekildiğinden veya korktuğundan endişe ediyorsanız, endişelerinizi bir profesyonelle tartışmak yararlı olabilir. Davranışsal olarak engellenen küçük çocukların sosyal kaygılı çocuklar ve sosyal fobik yetişkinler olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu bildiğimiz için, herhangi bir erken müdahale yaşamda daha ciddi sorunların önlenmesine yardımcı olabilir.
Düşünceleri Kapatmak
SAD'ın tek bir nedeni yoktur. Çoğu insanda, bozukluk çevresel ve biyolojik faktörlerin bir kombinasyonunun sonucudur. Çevresel faktörler, sizin gelişiminizle ve deneyimlerinizle ilgilidir ve biyolojik faktörler, genetik yapınız, beyin kimyasınız ve doğuştan kişilik tarzınız gibi şeylerdir.
Kısacası, araştırmacılar hala sosyal kaygı bozukluğunun genetik temellerini anlamaya çalışmaktadırlar.
Bir Partide Sosyal Anksiyete ile Nasıl Başa Çıkılır?
Bir partide sosyal kaygıyla baş etmek, iyi bir plan yapmazsanız zor olabilir. Partinin her adımında size yardımcı olacak bazı ipuçları.
Obezite ve Cinsiyet: Ağırlık Yatak Odasında Nasıl Rol Oynar?
Kilo vermek cinsel yaşamınızı iyileştirir mi? Araştırmacıların obezite ve cinsellik hakkında çalışırken ne öğrendiklerini öğrenin.
Diyet Ağız Sağlığında Nasıl Rol Oynar?
Beslenme ve diyet seçimlerinizin neden diş hastalıklarını önleyerek ağız sağlığınızı etkilediğini öğrenin, ayrıca dişleriniz için uygun olan beş yiyeceğe bakın.